Yaygın kanının aksine, kağıt üzerinde eşcinsellik, tıbben bir hastalık olarak görülmeye devam ediyor. En azından Uluslararası Hastalık Dizini'nin (ICD) F66 kodlu maddesine bakıldığında karşımıza 'cinsel gelişim bozukluğu' adlı bir hastalık çıkıyor. Bu hastalık, cinsel tercih konusunda kararsız kalmış bireyin depresif ya da sinirli olması şeklinde tanımlanıyor. 
Dünya genelinde tıp doktorları için başvuru niteliğindeki bu dizinde yer alan maddenin geri çekilmesi gerektiği konusunda bilim insanlarının baskısı artıyor. Son onyıllar boyunca yapılan psikolojik ve epidemiyolojik (hastalıkların ortaya çıkışı ve yayılımı) çalışmalara bakıldığında uzmanlar eşcinselliğin bir hastalık olarak sınıflandırılmasını doğrulayacak herhangi bir bulguya rastlanmadığını belirtiyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün konuyu incelemek için oluşturduğu ve ABD'li Susan Cochran'ın başını çektiği, farklı ülkelerden uzman doktorları kapsayan çalışma grubu geçen ay bir rapor yayınladı. Çalışma grubu raporda, F66 kodlu maddenin 2017 yılında yayınlanacak yeni ICD listesinden çıkartılması yönünde bir çağrıda bulundu.
Raporda en son 1990 yılında hazırlanan sınıflandırmanın değişmesi gerektiğine, eşcinsellikle ilintili hastalığı doğrulayan herhangi bir bulguya rastlanmadığına varlığına değiniliyor.
Rapor, eşcinsel eğilimin ortaya çıkmasıyla ilgili "stresin" tamamen toplumsal dışlanma kaynaklı olabileceğini ifade ediyor. Yoksulluk kaynaklı stres nedeniyle yoksulluk Dünya Sağlık Örgütü tarafından "hastalık" olarak tanımlanmıyorsa, eşcinsellik konusunda da aynı tutum izlenmeli, deniyor.
Raporda ayrıca ICD listesindeki tariflerin, stres kaynaklarının yanlış teşhisi ve buna bağlı yanlış tedaviye yol açabileceği vurgulanıyor.
Örgüte üye 170 ülkenin bu çağrıya nasıl cevap verecekleri ise daha belirsiz.
Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı olan ülkelerde ortaya çıkan hastalıklarda, sigorta, tıbbi arşiv ve klinik araştırma konularında kullanılmak üzere ilgili ICD sınıflandırma koduna başvuruluyor.
haber.sol.org.tr/