“Yolsuzluk operasyonu” sömürü düzeninin aynasıdır

Bu olayı salt AKP-cemaat kapışmasına daraltmak, arkasındaki sermaye düzeni gerçeğine gözlerini kapamak olur. Zira sermaye devletinin tarihi bu ve benzeri operasyonlarla doludur. Ortaya saçılan pisliklerin bugünkü muhatapları AKP iktidarı ve onun dünkü yol arkadaşları olabilir. Ancak bu türden pisliklerin kaynağı temelde kar ve rant üzerine kurulu olan sermaye düzeninin ta kendisidir.

Aralarında bakan çocuklarının, belediye başkanlarının ve AKP'ye yakın sermaye gruplarından öne çıkan isimlerin yer aldığı yolsuzluk operasyonu, bir kez daha sermaye devletinin çürümüş yapısını gözler önüne serdi.

Operasyon, aynı zamanda düzen içi egemenlik kavgasının vardığı boyutları da ortaya koydu. Dün emekçilerin sırtından elde edilen zenginlikleri pay etmek ve devlet içerisinde güç olmak için kurulan kirli ittifakların bugün çatırdaması, yıllar içerisinde birikmiş olan pisliklerin de bir bir  ortaya saçılmasına neden olmuş bulunuyor. Gerçekleştirilen yolsuzluk operasyonu bunun en açık kanıtı olarak önümüzde duruyor.

Fakat bu olayı salt AKP-cemaat kapışmasına daraltmak, arkasındaki sermaye düzeni gerçeğine gözlerini kapamak olur. Zira sermaye devletinin tarihi bu ve benzeri operasyonlarla doludur. Düzen güçleri arasında süren ve kimi zaman açık, kimi zaman örtülü biçimler alan mücadeleler defalarca bu türden sonuçlara yol açabilmiştir. Nice hortumcular, Jet Fadıllar, Uzangiller, Özalgiller sermaye devletinin sunduğu olanaklardan yağlı karlar elde etmiştir. Yine aynı sermaye devleti, düzen içi çatışmaların ortaya çıkardığı kaset operasyonlarıyla defalarca gündeme gelmiştir. Ortaya saçılan pisliklerin bugünkü muhatapları AKP iktidarı ve onun dünkü yol arkadaşları olabilir. Ancak bu türden pisliklerin kaynağı temelde kar ve rant üzerine kurulu olan sermaye düzeninin ta kendisidir.

Bununla birlikte AKP iktidarı şahsında cisimleşen gerici ittifak, bilinen en pervasız soyguncuları ve haydutları bağrında topladı. Hükümet olduğu ilk günden itibaren sermayeye koşulsuz hizmete koşan, emperyalist güçlerin bir dediğini iki etmeyen AKP gericiliği, her adımında kendi payına düşenden fazlasıyla nemalanmayı ihmal etmedi. Dahası, iktidar gücü olmasıyla birlikte kendi yandaşlarını ve çevresini palazlandırmak için elinden geleni yaptı. Öyle ki, gelinen yerde yağma ve talana açılmayan bir santimetre alan bırakmadı. Tüm bunlar bilinen gerçekler. Bu nedenle bugün ortalığa saçılan pisliklere şaşırmamak gerekiyor. Dahası düzen güçleri arasında süren gerici kapışma kızıştıkça, bu türden pisliklerin daha da ortalığa saçılacağından kuşku duymamak gerekiyor.

Yaşanan gelişmeler üzerinden ‘çürümüş düzen, çeteleşmiş devlet’ gerçeğini döne döne emekçilere anlatmak, sermaye düzeninin şu yada bu kliğinin arkasında sürüklenmelerinin önüne geçmek, işçi sınıfını sömürü, yolsuzluk ve talanın kaynağı olan kapitalizme karşı mücadeleye kazanmak ise günün öncelikli görevi olarak karşımızda duruyor.