Karadeniz’de adım adım ekolojik isyan III

Evrim KEPENEK / Diha

Hopa talanın kurbanı olmayacak

Ardahan, Borçka ve Yusufeli ile birlikte Artvin’in 8 ilçesinden biri olan Hopa, doğal güzellikleri ile Karadeniz’in en gözde ilçelerinden biri. Hopa aynı zamanda ormanları, tertemiz havası ve doğası ile tüm yaşam savunucularının da gözbebeği. Hopa’nın en önemli doğa alanlarından birisi ise Çamburnu Tabiat Koruma Alanı. Koruma alanı olarak belirlenen bu doğal park, birçok doğal alana uygulanan “acele kamulaştırma” adı altındaki talandan payına düşeni almazsa gerçekten korunmuş olacak. Hopa sahili, diğer Karadeniz kentlerinde olduğu gibi toprak doldurulursa, tarihi iskele yok olacak. Hopa sahilindeki çöp yığını ise Hopalıların sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.

Hopalılar HES’i durdurdu

Karadeniz’in masmavi denizine ise, Hopa’daki Kemalpaşa ve Kopmuş plajlarında tanık olmak mümkün. “Doğu Karadeniz’in Paris’i” olarak da bilinen, sanatçı Kazım Koyuncu’nun da doğup büyüdüğü Hopa’da, Erva Şirketi’nin Balıklı Dağı’ndan doğan Şelale Deresi üzerine yapmayı planladığı Güneşli HES projesinin, yaşam savunucuları tarafından durdurulmasının ardından, tehlikeli bir enerji yatırımı şimdilik yok. Ama, tüm Karadeniz sahilindeki kentlerdeki benzer bir ekolojik yıkıma Hopa’da da rastlamak mümkün. Hopa’nın ekolojik tahribatını, kıyı boyu uzanan imara aykırı yüksek binalar, çöp dağına çevrilmiş bir sahil ve onlarca hektarlık deniz alanının doldurulması olarak özetlemek mümkün.

Yemyeşil alanlara beton bina

Kendine has coğrafi güzellikleri ile görenlerin cennet olarak tanımladığı Hopa’da ekolojik yıkımının en çarpıcı örneklerinden birisi de kıyı boyunca uzanan sahile paralel yeşil alanlara metropollerdeki binaları aratmayacak şekilde dikilen çok katlı binalar. Çoğu imar planlarına aykırı olarak yapıldığı belirtilen binalara belediyenin sessizliği ise dikkat çekiyor. Üstelik bu binalar, sadece AKP’li belediyenin yönetime geldiği bu yeni dönemde değil, bir önceki CHP’li belediye döneminde kıyı boyu yükselmiş.

Hopa’nın sahili çöp dağı

Hopa’daki yurttaşlara, “Buranın en önemli ekolojik sorunu nedir?” sorusu yöneltildiğinde cevapları hemen Hopa girişindeki çöp yığını oluyor. Hemen hemen hepsinin AKP’li belediye ile bir şekilde bir ilişkisi olduğu için isimlerini açıklamak istemeyen yurttaşlar, daha önce Hopa’da böyle sorun olmadığını belirtiyor. Tüm Hopa’nın çöplerinin yığıldığı sahil, sadece kötü görüntüye değil, aynı zamanda yaydığı pis koku ve saçtığı mikropla da halkın sağlığını tehdit ediyor. Hopa’nın iki önemli toplumsal hafızası var. Biri, Hopa’lı yönetmen Özcan Alper’in de Sonbahar filminde görenleri mest eden iskelesi, diğeri de Hopa’ya uğrayan tüm herkesin ve özellikle Hopalı toplumsal muhalefetin buluşma noktası ilçe merkezindeki park.

Belediye denizi dolduracak

AKP’li belediye yönetimi, ilk iş olarak Meclis kararı ile sahildeki onlarca hektarlık deniz alanını toprakla doldurma kararı aldı. Belediyeye göre yapılacak bu işlemle doldurulacak alana parklar yapılacak, Hopalılar ise belediyenin bu iddiasına, “Var olan sahili korumuyorsunuz da park mı yapacaksınız? Amaç, doldurulan alana da yeni binalar yapmak” diye tepki gösteriyor. Üstelik sahil doldurulduğunda Hopa’nın toplumsal hafızası olarak bilinen tarihi iskele de yok olacak. Hopa merkezde bulunan parksa, bir önceki CHP’li belediyenin kent planında, yol genişletme çalışması gerekçe gösterilerek yıkılacak. AKP’li belediyenin bu planı uygulayıp uygulamayacağı henüz bilinmiyor, ancak bilinen bir gerçek var ki, eğer bu parkın bir şekilde yıkılması gündeme gelirse, Hopalıların buna asla izin vermeyeceği.

ÖZGÜR GÜNDEM