KESK İstanbul Şubeler Platformu, hükümetin taşeron köleliğini yasallaştırma girişimini protesto etti.

Beyoğlu – Tünel’de bir araya gelen kamu emekçileri, “Taşeron köleliktir! Taşeron ölümdür! Taşerona hayır!” şiarlı pankart açarak, “Soma’nın katili taşeron devleti!”, “Taşeron çalışma ölüm demektir!”, “Hükümet yasanı al başına çal!” sloganları Galatasaray Lisesi önüne yürüdü.

Kamu emekçileri devlet terörünü kınadı

KESK İstanbul Şubeler Platformu adına basın açıklamasını KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Hüseyin Tosu okudu. Açıklamanın başlangıcında son dönem artan devlet terörüne dikkat çeken Tosu, “31 Mayıs Gezi yıldönümünde barışçıl anmaya uygulanan polis şiddetini ve gözaltıları, Rize İkizdere'de suyuna ve doğasına sahip çıkan kadınlara yönelik polis şiddetini, GOP'ta HDP'lilere yönelik faşist saldırıyı, yine Diyarbakır, Lice ve Hakkari'de çatışmaların yeniden başlamasını önlemek, Kalekol yapımını engellemek için yurttaşların demokratik direniş hakkını kullanarak gösterdikleri tepkiyi katliam tehdidi ile bastırmaya yönelik anlayışı protesto ediyoruz” dedi.
Son dönemde gerçekleşen iş cinayetlerinin sebebinin taşeronluk sistemi olduğunu kaydeden Tosu, “301 maden işçisinin hayatına mal olan Soma Katliamı “Özel sektörümüzün ayağına takılan her türlü prangayı çözeceğiz” diyenlerin sözünü yerine getirmek için neleri görmezden geldiğini tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdiğini söyledi.
Tosu açıklamaya şöyle devam etti: “13 Mayıs’ta Soma’da yaşanan katliam, bu ülkede Soma’daki maden işçileri gibi emeğini taşeron firmalara satmak zorunda bırakılan milyonların gerçeğini en yakıcı halde ortaya koymuştur. Eğer bir prangadan söz edilecekse, bunun taşeronun insafına terk edilen milyonların ayağında yıllar içerisinde pas tutan pranga olduğunu, yıllardır üç maymunu oynayanların suratına bir tokat gibi çarpmıştır.

“Soma Katliamı'ndan hiçbir ders alınmadı”

Soma Katliamı'nın arkasından AKP iktidarının “Taşeronu kaldırmak için gerekli hazırlıkları yapıyoruz” diye açıklamalar yaptığını söyleyen Tosu, “Bu hazırlıkların içeriğinin ne olduğu ise sendikalardan, konfederasyonlardan sır gibi saklanarak kapalı kapılar ardında hazırlanan ve 30 Mayıs 2014 tarihinde TBMM’ye sunulan torba yasa tasarısı ile ortaya çıkmıştır. Kamuoyunda “taşeron yasa tasarısı” olarak bilinen tasarı ne yazık ki AKP’nin, Soma Katliamı’ndan hiçbir ders çıkarmadığını, taşeronluğu kaldırmak ya da sınırlamak gibi bir hedefi olmadığını, aksine çalışma yaşamanı bir bütün olarak taşeronlaştırmayı hedeflediğini göstermiştir” şeklinde konuştu.

“Eski haline nazaran kısmi ‘iyileştirmeler’ yapıldı”

Tosu, AKP'nin emek örgütlerinin tepkileri sonucu tasarıda bazı değişiklerin olduğunu belirtti ve kötünün iyisi olarak sunulan masabaşındaki müzakere pazarlığını “Ancak aralarında konfederasyonumuzun da bulunduğu emek örgütlerinin kararlı tutumu sonucunda söz konusu tasarıda bazı değişiklikler yapılmıştır. Buna göre taşeronluğun kapsamının genişlemesine, kuralsızlığın arttırılmasına, taşeron işçilerinin kamunun işçisi olmasının tek olanağının da ortadan kaldırılmasına yol açabilecek düzenlemelerin bir kısmı geri çekilmiş, bir kısmında ise eskisine nazaran kısmi ‘iyileştirmeler’ yapılmıştır” sözleriyle aktardı.
AKP’yle görüşmede “eski haline nazaran kısmi ‘iyileştirmeler’ yapılmasına” razı geldiklerini ifade eden Tosu şunları söyledi:
Özellikle tasarının ‘muvazaanın’ yani hileli işlemin tespiti halinde taşeron işçilerinin asıl işverenin işçisi haline gelmesini engelleyen 1. Maddesinin ve kamu işçisi haline gelmesini engelleyen 12. Maddesinin 4. fıkrasının tümüyle geri çekilmesi önemlidir. Bu maddeler dışında taşeron istihdamın kuralsızlaşmasına hizmet edecek olan 10.11. ve 13. Maddelerde ise eski haline nazaran kısmi ‘iyileştirmeler’ yapılmıştır.”

“Tek yol mücadele”

Tosu, son olarak emekçilerin mücadele etmekten başka yolları olmadığını vurgulayarak, “Yaşamımızı daha da karartmayı hedefleyen saldırılara karşı birlikte mücadele etmekten başka bir yolumuz yoktur. Taşeron yasa tasarısına karşı bugün gelinen aşamanın bir kazanım olarak değerlendirilmesi yerine taşeron sisteminin çalışma hayatından tamamen çıkarılması için mücadeleyi büyütmekten başka seçeneğimiz yoktur. KESK olarak tüm emekçi sınıfları 19. yüzyılın kölece çalışma koşullarına mahkûm eden taşeronluğa ve geleceğimizi çalmayı hedefleyen emek düşmanı her türlü uygulamaya karşı kararlılıkla mücadele edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından eylem sona erdirildi. Eyleme DİP ve Mücadele Birliği destek verdi.
Taşeron sistemini palazlandıran yeni yasa meclisteyken protesto amacını aşmayan bir basın açıklaması daha mücadele kararlılığı vurgusuyla bitirildi. Taşeron sistemine ve de yeni yasaya karşı nasıl mücadele edileceğiyse yine ayakları havada bırakıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul

0 comments:

Yorum Gönder

 
HOPA DEV-LIS/K © 2014. Yaşasın SOSYALİZM Yaşasın DEV LİS/K