Sağlık Bakanlığı, çocuk felci aşı kampanyalarının altıncısına 5 Haziran’da başladı. Öncesinde İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün çocuk felci nedeniyle “olağanüstü” toplandığı öğrenildi.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı “olağanüstü” toplantı sonucunda, İstanbul’un 6 ilçesinin “nüfus hareketliliği” nedeniyle “riskli” olduğu ifade edildi. 6 ilçenin Ümraniye, Sancaktepe, Esenyurt, Küçükçekmece, Sultangazi ve Fatih olduğu açıklandı. Bu nedenle “0-59 ay arası aşılı aşısız tüm çocukların kapı kapı dolaşılarak iki doz çocuk felci aşısı uygulanması kararı alınmıştır” denildi.
Aşılamaya gidecek doktorların e-postalarına, “Dikkat çok önemli duyuru” başlığıyla “Aşı Destek Günleri Kapsamı’nda sahada çalışan ekiplerin basın mensubu ile karşılaşmaları durumunda, devlet memuru olmaları sebebi ile, kesinlikle beyanat verme yetkileri yoktur” talimatlarının gönderilmesi dikkat çekti.

Çocukları bekleyen tehlike: Çocuk felci!

Emperyalist müdahalenin ardından Suriye’de baş gösteren ve buradan komşu ülkelere yayılan çocuk felci için İstanbul Tabip Odası tarafından da bir açıklama yapılmıştı. Hastalığın 1998 yılından beri görülmediği Suriye’de yeniden ortaya çıktığını belirten Tabip Odası, hastalığın görüldüğü bölgelerden gelen göçler nedeniyle Türkiye’de de yayılma riski olduğunu vurgulandı.
Resmi açıklamalara göre Türkiye’de en son çocuk felci vakası Kasım 1998 tarihinde görüldü. Yaklaşık 16 yıldır da yeni vaka bildirilmiyordu. Türkiye’nin de içinde bulunduğu Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi, 21 Haziran 2002’de ‘çocuk felcinden arınmış bölge’ ilan edildi.
Çocuk felci en sık 5 yaşında görülüyor. Ağız yoluyla vücuda giren virüs, boğazda ve bağırsaklarda çoğalarak diğer bölgelere yayılıyor. Yaklaşık her 200 vakadan birinde virüs, omuriliğe geçerek kasların hareketlerini sağlayan sinir hücrelerini tahrip ediyor. Hayat boyu sürecek felçlere sebep oluyor. Virüs özellikle hijyen şartlarının kötü olduğu bölgelerde bir çocuktan diğerine dışkı, kirli besin ve sularla bulaşıyor.

Çocuklar bu hastalıkla baş başa bırakılıyor

Çocuk felcine karşı “olağanüstü” bir toplantı aldığını söyleyen İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün, neden sadece 6 ilçeyi “riskli” ilan ettiği ve Türkiye’nin kalan bölgeleri için neden ilgisiz kalındığı önemli bir soru işareti yaratıyor. İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Selçuk Erez’de Sağlık Bakanlığı’nın çocuk felciyle mücadeleyi yalnızca İstanbul’la sınırlamasının yanlış olduğunu söyledi. Erez, “Tüm çocukların aşılanması gerek” diyerek şöyle konuştu: “İl Sağlık Müdürlüğü tehdit altında olan bölgelerde aşılama yapacağını söyledi. Bu bölgeleri neye göre, hangi kıstasa göre ayırdı belli değil. Suriyeli göçmenlerin kaç kişi olduklarını, nerelerde yatıp kalktıkları, tam yerleri biliniyor mu ki? Bu uygulamanın mantığa sığan bir yeri yok.”

Devlet Soma’da yaptığını yapıyor, tehlikeyi gizliyor

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’de, çocuk felcini daha önce 2 kez Meclis gündemine taşıdıklarını ancak bakanlıktan yanıt alamadıklarını söyledi. Sorunla ilgili görev yapan hekimlere basına açıklama yapmamaları yönündeki uyarılarla birlikte ele alındığında, devletin kimsenin bilmesini istemediği bir salgın olduğu sonucunu doğurmaktadır. Yaşanan tehlikeye rağmen sağlık bakanlığı, soruna karşı önlem almaya çağıran uyarılardan, geniş çaplı bilgilendirmelerden uzak durmaktadır. Aileler çocuklarının nasıl bir tehlikeyle karşılaştığından habersiz bırakılmakta, toplu yaşam alanlarında hiçbir önlem alınmamaktadır.
Tıpkı Soma’da olduğu gibi çocuk felci nedeniyle yaşanabilecek tüm olumsuzluklardan doğrudan devlet sorumlu olacaktır. Kızılbayral-Gündem

0 comments:

Yorum Gönder

 
HOPA DEV-LIS/K © 2014. Yaşasın SOSYALİZM Yaşasın DEV LİS/K